Bugün sizlerle paylaşmak istediğim konu başlığım sedef hastalığı yani tıp dilindeki adı ile psoriazis.
Sedef hastalığı toplumda %1-2 gibi oldukça yüksek bir oranda görülen bir deri hastalığı. Her deri hastalığı gibi sedef hastalığının da görüldüğü kişilerde başta yaygınlığına ve yerleşim yerine göre pek çok zorluk oluşturduğunu görmekteyiz. Örneğin ellerinde sedef hastalığı olan bir müzisyenin mesleki performans ve başarısını engelleyebilmekte, cinsel bölgede gözlenen sedef hastalığı özel yaşamı etkileyebilmekte, deri lezyonlarının görünür olması nedeni ile okul döneminde, iş hayatında aslında akla gelebilecek her türlü sosyal alanda hastayı oldukça kötü etkileyip yaşam kalitesini önemli başka kronik hastalıklardan arda kalmayacak şekilde bozabilmekte, psikolojik sorunlara ve hatta yaygın tutuluma neden olduğunda hastane yatışı ile kontrol altına alınması zor klinik tablolara yol açabilmekte.
Sağlık profesyonelleri olarak bu kadar önemli sonuçları olan psoriazis için halen toplumumuzda yeterli bir bilincin oluşmadığını gözlemlemekteyiz. Deri lezyonları ile giden bir çok hastalığın yeterli derecede önemsenmediğini hatta hastaların bu şikayetlerini gidermek için bir sağlık profesyoneline danışmak yerine kendi kendilerine çözümler aradıklarını, çeşitli krem ve karışımları denediklerini ve çoğu zaman da bilimsel bir dayanağı olmadan derilerine uyguladıkları bu öneriler nedeni ile şikayetlerinin daha karmaşık hale gelerek kötüleştiklerini söyleyebiliriz. Sedef hastalığı maalesef bu kötü sonuçlar ile karşılaşma ihtimali olan büyük bir hasta grubunu ilgilendiriyor.
Tıp ve dermatoloji-immünoloji alanındaki gelişmeler ile sedef hastalığının sebeplerini çok daha iyi anlar hale geldik. Sedef hastalığının derinin bağışıklık sistemimizde görevli bir takım hücre ve bu hücrelerden salınan maddeler ile ilgili bozukluklara bağlı olarak gelişen bir hastalık olduğu anlaşılmış durumda. Bilimsel alandaki tanı ve tedaviyi ilgilendiren gelişmelere rağmen bu önemli deri hastalığı ile ilgili sorunlarımızın en başında sedef hastalığı olan kişilerin deri lezyonları nedeni ile dermatoloji hekimi dışında çareler aramaya devam etmeleri. Bu hastalıktan muzdarip olan veya henüz sedef hastalığı olduğunu dahi bilmeyen ancak deri şikayetlerine kendince çözümler arayan pek çok hastamızın olduğunu, sedef hastalarının tanınmadıklarını, tanı alamadıklarını ve uygun tedaviler ile takip edilmediklerini yapılan çalışmalardan da anlayabiliyoruz.
Bu nedenle bir sonraki paylaşımımda sedef hastalığında görülebilecek deri lezyonlarının özelliklerinden ve dermatoloji hekimi ile iletişime geçmenin öneminden bahsediyor olacağım.
Sevgiyle kalın, derinize iyi bakın…
Komentarze